Emeli Sandé - Real Life

Emeli Sandé, üçüncü stüdyo albümü Real Life ile dinleyicinin modunu yükselten bir işe imza atıyor. Müzik kariyerinde yeni bir bölüm açtığını bu albümle gösteren Sandé, hareketlendirici kilise tarzı korolarla bezenen şarkılarıyla sevgiden özgüvenin önemine uzanan bir hat çiziyor.

İlk iki albümü listelerde bir ve iki numaraya çıkmış olsa da Real Life, sanatçının pop müzik ile diğer türleri- reggae, gospel, blues, disko- ustalıkla harmanladığı bir albüm. Bu yüzden diğer albümlerinden daha ayrı bir yerde tutmak gerekebilir. 13 Eylül’de Virgin EMI Records etiketiyle yayınlanan albümün bütün şarkılarında Emeli Sandé’nin imzası var. Sandé’ye üretim sürecinde katılan diğer isimler ise Salaam Remi, James Poyser ve Troy Miller. Albümden bulunan 11 şarkıdan Sparrow, Extraordinary Being, Shine ve You Are Not Alone tekli olarak daha önce dinleyicilerin karşısına çıkmıştı. Önceden yayınlanan bu şarkılar albümün tamamına yayılan pozitif enerjinin habercisiydi.

Orta tempoda yumuşak ritimlere sahip Human ile başlayan albümde Emeli Sandé, London Community Gospel korosu eşliğinde “We are all gonna bleed the same shade of rouge.” diyerek eşitlik vurgusunda bulunuyor. Sandé’nin dinleyicinin ruhuna işleyen sesini ortaya çıkaran yoğun bir prodüksiyonu olan Love To Help ile akış devam ediyor. Tekli olarak yayınlanan şarkılardan You Are Not Alone ise Fergie ve Amy Winehouse gibi isimlerle çalışmış Salaam Remi ortaklığıyla yazılan kilise tarzının baskın olduğu şarkılardan. Benzer düzende giden bir diğer şarkı Shine, albümün motive edici ve pozitif yanını kanıtlayan türde bir neşeye sahip.

Vokal ve müzisyen ordusuyla ortaya çıkan Sparrow’un ardından Emeli Sandé’nin sesini tırmandırdıkça tırmandırdığı Honest ile cesur davranıp pişman olmamayı tercih ediyoruz. Kilise tarzının doruk noktaya ulaştığı Survivor arka plandaki org melodileri ve muazzam vokalleriyle dinleyicinin modunu oldukça yükseltirken aynı zamanda Destiny’s Child’a bir selam gönderiyor olabilir. “I thank God I’m a survivor.” dedikten sonra nostalji tünelinde ilerliyor ve 70’li yıllarda bir diskoda Extraordinary Being dinliyoruz. Daha eski dönem kilise müziğine yakın olan Same Old Feeling, Emeli Sandé’nin vokalini minimum düzeyde düzenlemeyle sunuyor. Sanatçının ikili ilişkilerdeki günlük sorunlara ve gerçek aşktaki fedakarlıktan bahsettiği Real Life ile sona yaklaşırken yaylıların vokallerle uyumuna şahit olduğumuz Free As A Bird ile albümü noktalıyoruz.

Heyecanlandırıcı, enerji verici ve motive edici yanıyla Real Life albümü dinleyicinin yüzünde bir tebessüm bırakıyor. Bu pozitiflik bazen disko bazen piyano tınısından geliyor. Albüm, Emeli Sandé’nin vokalinin ve söz yazarlığının gücünü bir kez daha gösteriyor. Tadınız tuzunuz kaçtığı bir anda sarılabileceğiniz albümlerden biri Real Life.