canlı yayın
rock
easy
karışık kaset
hit
40 haramiler

Son 5 şarkı:

İstek: canlı yayın

Gönder
İstek şarkınız başarıyla gönderildi
Lütfen adınızı girin

Billie Eilish - Happier Than Ever

Merakla beklenen Happier Than Ever’da Eilish, şöhretle ve endüstrideki kadın düşmanlığıyla mücadelesini vurguluyor. Çıkış albümündeki başarısını tekrarlıyor, hem de eski numaralarını tekrarlamadan.



"Yaşlanıyorum." diyor 19 yaşındaki Eilish, açılış şarkısı Getting Older’da. "Omzumda daha fazla yük var." Müzik endüstrisinin içinde büyümekten bahseden bu şarkı Billie Eilish için “hakkında kesinlikle konuşmak istemediği çok kötü tecrübeler" in bir yansıması. Your Power da tıpkı bu şarkı gibi cinsel istismarı konu alıyor. Oldukça nazik gitarlarla başlayan şarkı, sert sözlerle devam ediyor ve genç bir kadınla yaşlı bir adam arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Getting Older’ı yazarken ara vermek zorunda kalıp ağlamamak için kendini zor tuttuğunu anlatan Eilish, Your Power’ı yazarken de savunmasız hissettiğini söyledi. "Yazdığım en iyi şarkılardan biri, kalbime çok yakın çünkü hepimizin tecrübe ettiği, tanık olduğu pek çok durumu anlatıyor. Umarım bu şarkı değişime ilham olur." dedi Your Power için.

Happier Than Ever, şöhret ve şöhretin kötü etkileri üzerinde odaklı: pusuda bekleyen takipçiler, mahvolan ilişkiler ve mahremiyet, kişisel hayatın kamuoyunun gevezeliğine sunulması ve elbette mental açıdan görülen zarar. Not My Responsibility tüm bunları özetliyor. İnternette “terapi müziği” arattığınızda karşınıza çıkabilecek melodilerden olan bu şarkı bir monolog. Eilish monoluğunda bir pop yıldızı olma masalını ve bu masalın mutlu sonu fikrini çürütmekle kalmıyor, eteğinde birikmiş tüm taşları döküyor. Modern dünyanın, sosyal medyanın algısından dert yanıyor ve hepimizin söylemek istediği sözleri bildiğimiz sessiz sakin vokalinde dile getiriyor:

Would you like me to be smaller, weaker, softer, taller?
Would you like me to be quiet?


Gelelim albümün müzikalitesine. Happier Than Ever’ın sonik şablonu, şarkıcının önceki çalışmasını andırıyor. Vokaller ise yalnızca mırıldanmadan veya fısıltılardan ibaret değil; bir caz esintisine dönüşüp hülyalı bir havaya kavuşuyor. Elektronik dokunuşlar yine şarkıların kulaklıkla dinlenmesini elzem kılarken prodüksiyonun mükemmel detaylarını vurguluyor. Yer yer kendini gösteren piyano ve gitarlar ise oldukça uyumlu, hafif ve albümü daha az gösterişli bir hale getiriyor.

Oldukça ruhani bir şarkı olan GOLDWING, albümde Eilish’in önceki müziğinden tamamen uzaklaşabileceğini gösterdiği anlardan biri. Billie Bossa Nova’daki latin ezgiler, Lost Cause’daki caz aromalı bas hatları da Eilish’in diğer başarıyla sonuçlanmış deneyleri arasında.

Oxytocin, bu çalışmanın en parlak şarkılarından. When We All Fall Asleep, Where Do We Go?’daki patlamaklık ritimleri arıyorsanız bu şarkı tam sizlik. Ara sıra yükselen vokallerin dağıttığı melodisi alçalmayan bir tekno nabzına sahip. Synth patlamaları ve “bipli” tekno sesleri ise gözünüzü sabahın 4’ünde bir depo partisinde açmış gibi hissetmenize sebep olabilir.

Billie Eilish’e göre bu albüm “yarattığı en iyi şey”. Melodiler ve vokaller ilk albümüne kıyasla oldukça sade fakat mükemmel. Eilish’in yaşadıklarını en savunmasız, samimi haliyle ve açık sözlülükle anlatması ise başarması oldukça zor bir iş. Prodüksiyonun öngörülemeyecek kıvrımları, R&B, caz ve ürpertici tekno vuruşlarla Eilish dünyaca ünlü bir genç olmanın boğucu tarafını anlatıyor. Eilish, kardeşi Finneas O’Connell ile neslinin en önemli pop sanatçılarından biri olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.