The Beatles ve Perde Arkası
The Beatles denince akla hemen Hey Jude veya Let It Be gibi efsane şarkılar gelir. Ancak grup, sadece müzikle değil, ilginç detaylar ve şaşırtıcı olaylarla dolu bir tarihe de sahip. Örneğin, Abbey Road’un ünlü albüm kapağındaki detaylar hangi söylentilere yol açtı? Ya da grup, bir dönem neredeyse farklı bir isimle müzik yapmayı düşündü. Hazırsanız, The Beatles’ın perde arkasına kısa bir yolculuğa çıkalım!

Uzak bir galakside de ünlüler!
Ve gelelim The Beatles’ın perde arkasındaki en yıldızlı ve son gerçeğe! 2008’de The Beatles, müzikleri uzaya gönderilen ilk grup oldu. NASA, 50. Yıl kutlamaları şerefine, Across the Universe şarkısını dijital verilere dönüştürüp Kutup Yıldızı'na gönderdi. Bu yolculuğun yaklaşık 431 ışık yılı süreceği tahmin ediliyor. Belki bir gün, uzak bir galakside başka bir canlı türü, The Beatles’ın melodilerini keşfeder ve "Nothing’s gonna change my world" diye mırıldanır!
Unutulmaz Çatı Konseri
The Beatles’ın müzik kariyerindeki en ikonik anlardan biri, 30 Ocak 1969’daki son çatı konseriydi. Sürpriz olan bu gösteri, o gün sadece Londra’nın merkezine çıkanların izleyebileceği bir etkinlik oldu. Konserde grup, Get Back şarkısını çaldıkları esnada gürültü ve kalabalık nedeniyle polis müdahalesine maruz kaldı. Grubun konserin sona erdiğini anlamasıyla, şarkının sözlerine ''Umarım seçmeleri geçmişizdir'' gibi doğaçlamalar eklediler ve böylece polisin dikkatini dağıtmayı başardılar.
The Beatles’ın Zaman Yolculuğu
Tomorrow Never Knows, 1966’da The Beatles’ın müzikle devrim yarattığını gösteren bir örnek. John Lennon’ın yazdığı bu şarkı, dönemin çok ötesindeydi. Lennon, şarkıyı kaydederken bilinçaltı ve doğaüstü deneyimlerden ilham aldı. Grup, "tape loop" yöntemiyle sesler kaydedip tersten çaldı. Bu deneysel yaklaşım, şarkıyı zamansız hale getirdi ve 60’lar rock müziğine alışılmadık bir yön kattı. Bugün bile, bu şarkının geleceğe ait bir müzik gibi hissettirdiği söylenir!
The Beatles ve The Rolling Stones
The Beatles ve The Rolling Stones, 1960'larda büyük bir rekabet içindeydi, ancak aslında birbirlerine çok yakındılar. The Beatles, The Rolling Stones’un ilk hit şarkılarından olan "I Wanna Be Your Man" şarkısını yazdı. John Lennon ve Paul McCartney, şarkıyı birkaç dakikada yazıp The Rolling Stones’a verdiler. Mick Jagger ve Keith Richards, bu jesti çok beğendi ve şarkı, The Rolling Stones’un kariyerinde büyük bir ivme kazandırdı.
Aşk İlhamlı Saç Kesimleri
The Beatles’ın ikonik düz saç kesimi, aslında bas gitarist Stuart Sutcliffe’in kız arkadaşı Astrid Kirchher’in önerisiyle başladı. Astrid, Stuart’a saçlarını düz kestirmesini söyledi ve stil, tüm grup tarafından da benimsendi. The Beatles’ın ünüyle birlikte, 1960’ların başında gençler The Beatles gibi tıraş olmak istiyor, bazı kuaförler ise vitrinlerine "The Beatles Kesimi" tabelası asıyordu. Bu saç kesiminin ardında bir aşk hikayesi olması, tıpkı And I Love Her şarkısı gibi oldukça romantik.
Johnny and the Moondogs'dan The Beatles’a...
1960’ta grup üyeleri isimleri konusunda kararsızdı. Önce Johnny and the Moondogs adını kullandılar, ancak uzun vadede işe yaramayacaktı. Stuart Sutcliffe ve John Lennon, Beatles ismini bir gece keşfettiler! Lennon, ismin oluşumunu şöyle anlatıyor: "Beetles’ı düşündüm ama tek başına anlam taşımıyordu. Sonra 'BEE' harflerini 'BEA' olarak değiştirerek "beat" haline (İngilizce'de ritim) getirdim." The Beatles’ın bu ritim oyunlarını sadece isimlerinde değil, en çok da Come Together'da hissediyoruz!
Abbey Road’un Gizemi
Abbey Road kapağındaki Paul McCartney’nin ayakkabısız olması, 1969’daki "Paul McCartney öldü mü?" komplo teorisini başlattı. Söylentilere göre, Paul bir kaza sonucu ölüyor ve yerine kopyası bir gitarist geçiyor. Şirketin bu stratejisinden rahatsızlık duyan grup, albüm kapaklarına bu mesajı koyarak bunun bir cenaze alayı olduğunu göstermeye çalışmış. Belki de bu sadece başarılı bir satış tekniği idi! Tıpkı Revolution 9'da ''Turn me on, dead man'' gibi cümlelerin duyulması gibi...