The Weeknd'in zamanın efsanelerinden yola çıkarak hazırladığı Dawn FM, sunucu olarak konuşan Jim Carrey'nin ilham dolu sözleriyle 103.5 frekansında buluşuyor. The Weeknd'in neredeyse iki yıl önce yayınladığı After Hours'ın devamı niteliğinde olan Dawn FM'i inceledik!

The Weeknd’in yeni albümü çıkar çıkmaz şarkıları sosyal medyada paylaşmak üzere telefonlarınıza koştuğunuzu biliyoruz. Her yeni projesiyle tarzına tarz katan ve müzik dünyasını etkisi altına alan The Weeknd, “After Hours gecenin son saatleriyse şafak yaklaşıyor.” diyerek türlü kelime oyunlarıyla iki albümü arasındaki köprüyü kuruyor.

The Weeknd’in diğer albümleri gibi, Dawn FM’in de gevşek bir konsepti var. Tesfaye temanın “araf” olduğunu söylüyor. “Bir tüneli ve içindeki sıkışmış trafiği hayal ettim, tünelin sonunda ışık var ve herkes oraya varmak için sıraya girmiş, beklerken de radyoda 103.5 frekansı açık. DJ dinleyicileri ışığa doğru acısız şekilde yönlendiriyor.” Tünelin ucundaki ışık deyimini pek çok anlamda kullandık elbette fakat bu deyim ilk defa bir radyo istasyonuyla aynı cümlede geçiyor.

Dawn FM iyimser bir kayıt. Aslında Abel Tesfaye, karamsar ve üzücü bir proje üzerinde çalışıyordu ki zaten pandeminin gölgesinde kalmış dünyaya bunu yapmaya içi el vermedi ve projesini rafa kaldırdı. Fakat karanlık The Weeknd’in bir parçası olmaya bu albümde de devam ediyor, yalnızca aydınlıkla dengelenmiş bir şekilde. Karanlık tonlardaki synth paletini ise Michael Jackson, Talking Heads, Daft Punk, Depeche Mode gibi isimlerden ediniyor.

Tüm bunları güçlü bir ekiple harmanlıyor The Weeknd. Yapımcı ve yazar bölümünde Calvin Harris, Swedish House Mafia, Tyler, The Creator, Quincy Jones gibi çarpıcı isimler yer alıyor.

Peki, tüm bu ekip ortaya nasıl sesler çıkardı? After Hours’ın yeni dalga synth sesleri çoğunlukla Michael Jackson ritimlerini sahipleniyor. Tam şu an Sacrifice’ı açın, orta kısımlarına geldiğinizde Michael Jackson’ın şarkılarına çok benzeyen bir pasaj dinleyeceksiniz. Bu şarkının ardından, MJ’in uzun süreli yapımcısı Quincy Jones kendi zorlu hayatını birkaç cümleyle yansıttığı bir dinletiyle geliyor.

Out Of Time, Michael Jackson’ı çağrıştıran başka bir şarkı. Jackson’ın Human Nature’ının klavyelerini ve Off The Wall’unun gitarını birleştiriyor. Olgun ve kabullenmiş bir Tesfaye’yi dinliyoruz. Tesfaye eski partnerinden bir şans daha isterken, partnerinin daha iyisini hakettiğini de itiraf ediyor.

Here We Go… Again Tyler, The Creator ile The Weeknd’in ilk iş birliği. Aşkın bu ikili için ne kadar çabuk tükendiğini ve bunun kaçınılmaz olduğu anlatılıyor. Ünlüler dünyasından aşka bir pencere açmış gibi oluyoruz. Magazine girmeyelim ama burada Angelina Jolie’ye bir atıf olabilir. Nitekim yakın zamanda kendisinin Tesfaye ile birlikteliği öne sürüldü. Lil Wayne’li I Heard You’re Married ise The Weeknd kendisini evli bir kadınla ilişkiye girmekten kurtardığı bir şarkı.

Tabii, bütün bu anlattıklarımız niye kapak fotoğrafında Tesfaye’nin 50 yıl yaşlandırılmış bir görüntüsü olduğunu açıklamıyor. Tıpkı After Hours’taki estetikli The Weeknd’i tam olarak açıklayamadığımız gibi. Önemli değil. Efsane isimlerin yer aldığı ve yine efsane isimlerden ilham alınan Dawn FM, 80’lerde bir radyo istasyonu gibi. Sadece şarkıların hepsini The Weeknd seslendiriyor. After Hours’ta tarzını oturtan müzisyen Dawn FM ile bunu daha da ileri taşıyabileceğini kanıtlıyor.