Travis’in 1999 yılında çıkardığı The Man Who albümü, grup için ve İngiliz pop-rock müziği için bir dönüm noktası oldu. Albüm, 11 hafta boyunca İngiltere’de 1 numara olarak kalmayı başardı ve yaklaşık 3,5 milyon sattı.

1997 yılında çıkardıkları ilk stüdyo albümleri Good Feeling, The Man Who kadar grubun imzasını taşıyan bir albüm olmamıştı. The Man Who ise imza bir albüm olmaktan öteye geçti ve post-britpop müziği için de bir dönüm noktası oldu. Albümün prodüktörlüğünü Radiohead’in OK Computer albümden tanıdığımız Nigel Godrich üstlendi. Albümün ismi ise Oliver Sacks tarafından yazılan “The Man Who Mistook His Wife For A Hat” adlı psikoloji kitabından gelmekte.

Travis’i dinlediğinizde zaman zaman Oasis şarkılarından birini dinliyormuşsunuz hissine kapılmanız mümkün. Britpop türünün temel taşlarından biri olan Oasis’in Travis üzerindeki etkisini The Man Who albümünde de duyuyorsunuz ama bu ilham kaynağı, grubun kendine has müziğini oluşturmasına bir engel değildi tabi ki. Albümün ilk şarkısı Writing To Reach You başladığında ne çaldığını bilmeseniz Wonderwall sanabilirsiniz ama şarkı bir anda gitar ve davulun başka bir yöne savrulmasıyla değişiyor. Bu müziksel savrulma aslında şarkının duygusunda da var. Karmaşık hislerini anlamaya çalışan birinin bir Pazar tembelliğine şahit olduğumuz bu şarkı sonrasında Nigel Godrich etkisini oldukça hissettiğimiz The Fear karşımıza çıkıyor.

Hem melankolinin hem de umudun bir arada olduğu albümde devam ederken melankolinin daha ağır bastığı Driftwood başlıyor. Hüzünlü bir şarkı olsa da müziğiyle neşelendirici bir yanı olan şarkıda Healy’nin içinde bulunlan darmadağınıklığı suyun taşıdığı ağaç dallarına benzetmesi ise Driftwood’u en dokunaklı şarkılardan biri yapıyor. Albümün acıklı şarkılarından Luv da unutulmamalı bir yandan.

The Man Who albümünün belki de en öne çıkan şarkısı Why Does It Always Rain On Me? ise herkesin kendisine en az bir kere sorduğu “Neden ben?” sorusuna dair sakin bir isyan. Her ne kadar hayattaki sıkıntılara dair bir şarkı olsa da bu şarkının yağmurla gerçekten bir ilişkisi var. Fran Healy şarkıyı İsrail’in normalde en sıcak şehirlerinden biri olan Eilat şehrine tatile gittiğinde yazdı çünkü tatil boyunca hiç durmadan yağmur yağdı. Şarkının yağmurla bağlantısı burada da bitmedi ve 1999 yılında Travis, Glastonbury Festivalinde bu şarkıyı söylerken saatlerdir güneşli olan hava kapandı, yağmur yağmaya başladı. Belki bu şarkıya evren de bir cevap vermek istedi sadece.

The Man Who albümü Travis’in kendini bulduğu albüm denilebilir. Bu albümle grup daha farklı bir Travis olarak geri döndü. Bu dönüşün ise kendilerinden sonraki İngiliz pop-rock müziğini etkilemesi kaçınılmazdı. The Man Who öyle bir albümdü ki 2010’da BRIT Ödüllerinde “30 Yılın En İyi Albümü” dalında aday gösterildi.