canlı yayın
rock
easy
karışık kaset
hit
40 haramiler

Son 5 şarkı:

İstek: canlı yayın

Gönder
İstek şarkınız başarıyla gönderildi
Lütfen adınızı girin

Temeli Okul Sıralarına Dayanan En İyi 25 Grup

Okul her ne kadar eğitim amaçlı olsa da diğer yandan ortak tutkuları olan insanların bir araya gelip, tanışması için paha biçilemez bir ortam. Birlikteliklerini okul sıralarına borçlu olan birbirinden değerli 25 grubu merak ediyorsanız sizi buraya alalım...
The Doors
UCLA'de Tiyatro, Film ve Televizyon Bölümü'ne aynı yıl kayıt yaptıran Ray Manzarek ve Jim Morrison'ın tanışması uzun sürmedi. Venice Beach'te karşılaşan ikili kısa süreli bir sohbete koyuldu. İlk görüşte Morrison'ın yeteneğine ve saf karizmasına hayran kalan Manzarek, Morrison'ı o sıralar çaldığı Rick & The Ravens'e davet etti. Manzarek'in önceden konuştuğu Psychedelic Rangers'ın bateristi John Densmore'ın da katılımıyla 1965'te The Doors'un temeli atılmış oldu.
The Who
Acton County Dil Okulu'na giden iki genç Pete Townshead ve John Entwistle orada Roger Daltrey ile tanıştı. Daltrey'in o dönem Detours adında bir grup kurma fikri vardı ve bunun için ilk olarak okuldaki yeni arkadaşları Entwistle ve Townshead'e gitti. İkiliden olumlu yanıt alan Daltrey, ekibe katılacak son isim olarak Keith Moon'u düşünüyordu. Moon'undan da olumlu haber gelmesiyle daha sonra The Who ismini alacak Detours 1964 yılında tamamlanmış oldu.
Hall & Oates
Daryl Hall ve John Oates'ın tanışma hikayeleri iki müzik grubunun arasında çıkan kavgaya dayanıyor. İlk kez o zaman karşı karşıya gelen Oates ve Hall, daha sonra okulda karşılaştıklarında aynı üniversitede okuduklarını fark ettiler. Hatta ikilinin başka bir ortak noktası da bir sohbet sırasında ortaya çıktı. Müzik zevklerinin birbirinine çok benzediğinin farkına varan ikili bunun üzerine bir şeyler yapmaya karar verdi. Kötü başlayan hikaye bir efsanenin doğmasıyla mutlu son ile bitti.
R.E.M.
Alternatif rock müziğin ilk popüler gruplarından biri olan R.E.M.'in temelleri Georgia Üniversitesi'ne dayanıyor. Peter Buck plak dükkanında çalışırken oradan sık sık alışveriş yapan Michael Stipe ile tanışıyor. İkili aynı okula gittiğini orada fark ediyor ve daha sık takılmaya başlıyorlar. Sıkı dostluklarını müzikal ortamda da devam ettirmek isteyen Buck ve Stipe, lise arkadaşı olan Bill Berry ve Mike Mills'i de dahil ettiler ve böylece R.E.M. günümüzdeki halini almış oldu.
The Rolling Stones
Mick Jagger ve Keith Richards dostluklarını büyük bir ölçüde Dartford Maypole County İlkokulu'na borçlular. Çok küçük yaştan beri arkadaş olan Jagger ve Richards bir süre sonra fark ediyorlar ki Dick (Dick Taylor) adında ortak bir arkadaşları daha var. Yıllar sonra bu üçlüye Brian Jones'un da dahil olmasıyla rock tarihinin seyrini sonsuza dek değiştirecek efsanevi The Rolling Stones hayata gözlerini açtı.
Pink Floyd
Londra'da bulunan Regent Street Polytechnic'te mimarlık okuyan Roger Waters, Nick Mason ve Richard Wright uzun zamandır bir grup kurma hayalleri vardı. Bir gün başka bir üniversitede güzel sanatlar bölümünde okuyan Syd Barret'la tanışmaları sonucu uzun zamandır üzerinde düşündükleri müzik grubunu 1965 yılında hayata geçirdiler.
Queen
London's Imperial Üniversitesi öğrencileri olan Brian May ve Roger Taylor 1968'de Smile adında bir grup kurdular. Ekibin vokalisti Tim Staffel'in ayrılmasının ardından oradaki boşluğu Mercury ile doldurdular. Ekibi daha önceden yakından takip eden Mercury'nin yeni görevine ısınması çok zaman almadı. En son üçlüye John Deacon'ın da katılmasıyla Queen resmi olarak tamamlanmış oldu.
Chicago
1967'de DePaul Üniversitesi'nde öğrenci olan saksofoncu Walter Parazaider, gitarist Terry Kath, baterist Danny Seraphine, tromboncu James Pankow ve tromboncu Lee Loughnane okulda bir araya gelerek içinde üflemeli enstrümanların da yer aldığı bir rock grubu kurma düşüncesini değerlendirdiler. Ekibe Roosevelt University'den klavyeci Robert Lamm'in eklenmesiyle kısa sürede Big Six'i kurdular. Bu kalabalık rock grubuna vokalist ve basçı Peter Cetera da dahil olunca grubun ismi Chicago olarak değişti
REO Speedwagon
Özellikle 80'li yılların başlarında radyolara tam anlamıyla hükmeden REO Speedwadgon'ın hikayesi Neal Doughty'nin 1966'da Illinois Üniversitesi'ne nakil olmasıyla başlıyor. Henüz oradaki ilk gecesinde sınıf arkadaşı Alan Gratzer ile tanışan Doughty, birlikte bir doğaçlama caz grubu kurdular. Ertesi sene kampüs civarındaki barlarda iyice ünlenen Doughty ve Gratzer işi biraz daha büyütmek istediler ve ekibe vokal Keven Cronin'i dahil ettiler. 1971 yılında ise ilk albümlerini yayınladılar.
The Commodores
The Commodores aslında Mystics ve The Jays adında dağılan iki grubun evliliğinden meydana geldi. Dağılan iki grubun üyeleri 1968'de yeni bir ekip oluşturmak için bir araya geldiklerinde her biri Alabama's Tuskegee Enstitüsü'nde birinci sınıftaydılar.
U2
İrlanda'nın bugüne kadar ki en karlı ihracatı olan U2, 1976'da ilk kez bir araya geldiğinden beri hiç ayrı kalmadılar. Her şey o yıl Mount Temple Üniversitesi'nde okuyan 14 yaşındaki Larry Mullen, Jr.'ın grup elemanları aradığına dair bir ilanı okul panosuna asmasıyla başladı. Aynı gün öğleden sonra U2'nun bugün var olan kadrosu bir araya geldi ve grup o gün kuruldu.
Talking Heads
1973'te vokalist David Bryne, baterist Chris Frantz ve basçı Tina Weymouth Rhode Island Tasarım Okulu'nda tanışıp bir grup kurmaya karar verdiler. Daha sonrasında üçlü 1974'te tamamen müziğe odaklanmak için Boston'dan New York'a taşındı. 1976 yılında klayveci Jerry Harrison'ın ekibe dahil olmasıyla Talking Heads günümüzdeki halini almış oldu.
Public Enemy
Rap ve hip-hop kültürünün yeniden belirlenmesinde önemli rol oynayan Public Enemy (PE), rap'i bir eğlence aracından sokaktaki şiddeti, siyaseti ve diğer acı gerçekleri toplumun gözü önüne seren bir iletişim aracına dönüşmesinde büyük rol aldı ve böylece rap'in yeni çizgisini belirlemesinde de ana faktörlerden biri oldu. PE, Adelphi Üniversitesi'nde okuyan Carlton Ridenhour (Chuck D) ve William Drayton (Flavor Flav) tarafından 80'lerin ortalarında kuruldu.
The Strokes
The Strokes üyelerinden Julian Casablancas ve Nikolai Fraiture henüz daha 6 yaşındayken Fransızca-İngilizce eğitim veren Lycée Français de New York'ta tanıştılar. Casablancas yıllar sonra okul değiştirip Dwight School'a geçtiğinde Nick Valensi ve Fab Morretti ile yolları kesişti. Daha sonra The Strokes lideri, gitarist Albert Hammond, Jr ile İsviçre'de yatılı okulda karşılaştı ve yıllar sonra garaj rock kültüründe önemli işlere imza atacak The Strokes böylece bir araya gelmiş oldu.
Radiohead
Rock tarihinin en yaratıcı ve en nevi şahsına münhasır ekiplerinden biri olan Radiohead'in temelleri İngiltere'deki Abingdon Okulu'nda atıldı. Grubun beş üyesi de orada okurken her cuma sahne aldıkları On A Friday adında bir de grupları vardı. Daha sonra Thom Yorke ve arkadaşları Talking Heads'in Radio Head şarkısından bir hayli esinlenerek isimlerini Radiohead olarak değiştirdiler ve rock tarihinin unutulmaz grupları arasına ismini büyük puntolarla yazdırmayı başardı.
Coldplay
Coldplay'in yaratıcı ismi Chris Martin, gitarist Jonny Buckland ile birlikte Londra Üniversitesi Akademisi'ndeki ilk yıllarında iki kişilik bir grup kurdu. Çok geçmeden bu ikiliye sınıf arkadaşları Guy Berryman katıldı ve geriye bir tek bateri çalmasını bilen birini bulmak kaldı. O boşluğu da çok geçmeden Will Champion ile doldurdular ve Coldplay isminde bir grup kurdular. İngiliz menşeli ekip 2000 yılından itibaren yeni oluşan alternatif rock akımının çizgisini belirleyen majör ekiplerden biri.
Muse
Ekibin tüm üyeleri Teinmouth Üniversitesi çıkışlı olmasına rağmen okulda başka gruplarda çalıyorlardı. En sonunda ortak bir grup kurma kararı alan üç genç Rocket Baby Dolls adında bir grup kurdular. Grup müzik yarışmalarında oldukça başarılı olup birçok ödül kazanınca müziği hayatlarının ana planı haline getirmeye karar verdiler. İsimlerini ise Muse olarak değiştirdiler. Muse şu an günümüz progressive rock'ın en büyük temsilcilerinden biri olarak gösteriliyor.
Green Day
Çocukluk arkadaşı olan Billie Joe Armstrong ve Mike Dirnt, Pinole Valley Lisesi'nde okurken henüz 14 yaşında Sweet Children adında bir grup kurdular. Grubun kurulmasından tam bir sene sonra Sweet Children'a Al Sobrante'nin katılmasıyla isimlerini Green Day olarak sonsuza dek değiştirdiler. Ertesi sene Sobrante'nin ayrılma kararı almasından sonra ekibe Tre Cool dahil oldu ve böylece ileride tüm zamanların en başarılı punk – rock grubu olma yolunda tüm adımlar atılmış oldu.
Creed
Scott Stapp ve Mark Tremonti aynı liseden mezun olmalarına rağmen ikiliyi asıl Tallahassee's Florida State Üniversitesi'nde tekrar bir araya getiren şey müziğe olan düşkünlükleri oldu. Üniversitede birçok kez buluşup yapmayı düşündükleri müzik tarzıyla ilgili tartışan hatta birlikte birkaç beste bile yapan ikili, bir süredir planladıkları müziğin altyapısını aralarına katılan Brian Marshall ve Scott Philips ile sağlamlaştırdı. Creed 1993'te kuruldu ve modern rock'a yön veren ekiplerden biri hali
Pixies
Pixies'in temelleri Boston'da gitarist Joey Santiago ve oda arkadaşı Black Francis tarafından atıldı. Massachusetts Üniversitesi'nde okuyan ikili bir grup kurmaya karar verdi. Francis ilk iş olarak gazeteye ilan vererek bir basçı aradıklarını duyurdu. Bu onlara ileride grubun kimliğini bulmasında önemli rol oynacak Kim Deal'i kazandırmış oldu. Ardından Deal'in önerisiyle ekibe son olarak baterist David Lovering katıldı. Böylece 1986 senesinde Pixies son halini aldı.
Imagine Dragons
Las Vegas menşeli ekibin lideri Dan Reynolds, Brigham Young Üniversitesi'nde okuduğu sırada baterist Andrew Tolman ile tanıştı. İkiliye daha sonra Andrew Beck, Dave Lemke ve Aurora Florence'ın dahil olmasıyla Imagine Dragon's orijinal halini aldı. 2012'de yayınladıkları Night Vision'da yer alan Radioactive ile müzik dünyasına benzerine az rastlanılan bir giriş yaptı.
Red Hot Chili Peppers
Red Hot Chili Peppers, Fairfax Lisesi'nde okuyan Flea, Hillel Slovak ve Jack Irons'ın ortak ürünü olarak ortaya çıktı. Ayrıca Fairfax Lisesi'nden mezun olan tek rock efsanesi RHCP değil. Guns N' Roses grubunun ikonik gitaristi Slash de Fairfax Lisesi mezunu.
MGMT
Ben Goldwasser ve Andrew VanWyngarden Wesleyan Üniversitesi'nde 1. sınıfta tanıştılar ve bu tanışma daha sonra onlara elektronik müzikte özellikte Psychedelic rock ve synth-pop'ta bir marka olma yolunda önemli bir kapı açtı. “İlk başta bir grup kurma gibi bir düşüncemiz yoktu. Sadece takılıyorduk ve hoşumuza giden müzikleri birbirimize gösteriyorduk, o kadar.” Goldwasser MGMT'nin kurulma aşamasını böyle özetliyor.
Passion Pit
Michael Angelakos Passion Pit'i henüz kurmadan önce Emerson Üniversitesi'nde solo çalışmalar yapıyordu. Ian Hultquist ünlü müzik okulu Berklee College Of Music'te okuduğu sıralar Angelakos ile güçlerini birleştirmeyi teklif etti ve Passion Pit bu işbirliğinin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Daha sonra ekibin genişlemesiyle resmi olarak Passion Pit kuruldu.
alt-J
Oluşumunu okul sıralarına borçlu olan bir diğer topluluk da alt-j. Leeds Üniversitesi'nde tanışan Gwil Sainsbury, Joe Newman, Gus Unger-Hamilton, ve Thom Sonny Green'in kurduğu alt–j özellikle indie akımının yükselişte olduğu dönemde yeni oluşumlara ışık tutan baş ekiplerden biri haline geldi.