canlı yayın
rock
easy
karışık kaset
hit
40 haramiler

Son 5 şarkı:

İstek: canlı yayın

Gönder
İstek şarkınız başarıyla gönderildi
Lütfen adınızı girin

Müzikli Bir Göç Hikayesi: Songs of Gastarbeiter

Türkiye'den Almanya'ya göç eden ilk kuşak işçilerin hikayelerini anlatan bir albüm Songs of Gastarbeiter. Memleket hasretinden, duydukları yabancılık hissine kadar farklı meselelere değinen bir gurbet hikayesi.
Ozan Ata Canani – Deutsche Freunde
Büyük bir belirsizlik içinde çıkılan yolculuk, yepyeni bir kültür ve bu yeni hayata alışma mücadelesi… Türkiye’den Almanya’ya göç eden ilk kuşak işçiler memleket hasretini ve kurmaya çalıştıkları yeni hayatla verdikleri mücadeleyi müzikle anlatmaya çalıştı.
Cem Karaca – Es Kamen Menschen An
İşçilerin kendilerini ifade etmesinde önemli bir rolü olan bu şarkılar düğün salonlarında, derneklerde, işçi yurtlarında çalınıyordu. Böylelikle işçilerin yeni hayatlarında birbirleriyle dayanışma içinde olmasını da sağlıyordu.
Aşık Metin Türköz – Guten Morgen Mayistero
Yıllar geçtikçe Almanya’ya göç eden işçi sayısı da arttı. İşçi sayısındaki artışla orantılı olarak bu müzik de genişledi. 1960’lı yıllardan beri yapılan müzik ise Cervantes’in Don Quijote’de dediği gibi hiçbir yerde, onların talihsizliğini unutturacak kadar güler yüzle karşılanmadı. İşçilerin yaptığı şarkılar tıpkı kendileri gibi Almanya toplumunda misafir olarak görüldü.
Aşık Divane – Merhaba Dayı /Wie Geht’s
İlerleyen yıllarda Türkiye’de yapılan folk ve Anadolu rock müziğin Avrupa’da da duyulmaya başlanmasıyla 1960’lı yıllarda yapılan bu şarkılar da dikkat çekti. Bu gelişme Songs of Gastarbeiter albümünün çıkmasına vesile oldu.
Yusuf – Türkisch Mann
Songs of Gastarbeiter, 2011 yılında Türkiye ve Almanya arasındaki İş Gücü Anlaşması’nın 50. yılında projeleşti ve 2013 yılında albüm haline geldi. Albümün yapımcılığını ise İmran Ayata ve Bülent Kullukçu üstlendi.
Cem Karaca - Wilkommen
Albümün yapımcılarından Bülent Kullukçu işçilerin yaptığı müziği avangart rock olarak tanımlarken İmran Ayata da Alman basınından beklemedikleri bir ilgiyle karşılaştıklarını söyledi. Ayata'ya göre bu ilgi ırkçılığın nasıl işlerlik kazandığını ve göçmenlere nasıl bir gözle bakıldığını ortaya çıkardı.