canlı yayın
rock
easy
karışık kaset
hit
40 haramiler

Son 5 şarkı:

İstek: canlı yayın

Gönder
İstek şarkınız başarıyla gönderildi
Lütfen adınızı girin

Müziğin Dokunduğu Hüzünlü Bir Hayat: Amy Winehouse

Dünyadaki en eşsiz seslerden biri olan Amy Winehouse, sesi kadar güçlü bir karaktere de sahipti. Oldukça zor geçen hayatında tek istediği müzikle iç içe olmaktı. Fakat şöhretin getirdiği ağırlık onun için dayanılmaz oldu. 27 yaşında hayata gözlerini yuman Winehouse, tıpkı onun gibi erken kaybettiğimiz efsanelerin yer aldığı 27’ler kulübünün bir parçası oldu. Ölümünün yıl dönümünde sanatçıyı tekrar hatırlıyoruz.
Müziğin İçine Doğdu
14 Eylül 1983’te doğan Amy Winehouse, çocukluğundan beri müzikle iç içeydi. Arkadaşlarıyla ilk rap grubunu kurduğunda daha 10 yaşındaydı. 13 yaşında ilk gitarını aldı, 16’sında ise ilk albüm anlaşmasını yaptı. Winehouse ailesinde birçok caz sanatçısı vardı, üstelik Amy Winehouse'un babaannesi de bir şarkıcıydı. Winehouse'un küçük yaşta tanıştığı caz hayatının anlamı oldu.
İhtiyacı Olan Tek Şey Müzik
Söz yazmaya ilk gençlik yıllarında başladı, şarkıcı olmayı ise hiç düşünmedi. Ünlü olmayı istemiyordu, şöhretle mutlu olamayacağının farkındaydı. Winehouse'un hayatı zaten yeterince zorluydu. Ebeveynleri o daha dokuz yaşındayken ayrıldı. Babası ile olan ilişkisi karmaşıktı ve erken yaşta depresyon tedavisi gördü. Müzik ise onun gözünde tutunduğu tek daldı.
Frank
Arkadaşı Tyler James, 16 yaşında olan Winehouse’un demosunu kendi plak şirketine gönderdi. 2000 yılında sanatçı National Youth Jazz Orchestra’da vokalistlik yapıyordu. 2003'te Winehouse’un adını babasının çok sevdiği Frank Sinatra’dan alan çıkış albümü yayınlandı. Frank; caz, pop, soul ve hip-hop müziğin karışımı bir albüm olarak kabul edildi. O zamanlar şöhretle tanışmamış Winehouse için başarı, albüm şirketi ya da satışlar değil, özgürce istediği müziği yapabilmesiydi.
Olgun Sesli Genç Bir Kadın
Frank'in etkisi Winehouse'un Glastonbury gibi festivallerde konser vermesine öncülük ederken televizyonda görünmesini de sağladı. Amy, birçok insanın sesi olduğu şarkılarına kendi duygularını katıyor, sözlerini tecrübelerinden yola çıkmadan yazmayı düşünemiyordu. Albümün prodüktörü, Winehouse’un çok iyi anlaştığı ve sevdiği Salaam Remi, şarkıcı için sonradan şunları diyecekti: "18 yaşındayken sesini 65 yaşındaki bir kadın sanatçı gibi kullanabiliyordu, 25’inde nasıl olacağını merak ediyordum."
Back To Black'in İlham Kaynağı
Winehouse, 2005'te ikinci albümüne yoğunlaşmak istedi. Fakat ilham kaynağını bir türlü bulamıyordu. Yazma tıkanıklığı içinde, vaktinin çoğunu alkol ve bilardoyla geçirmeye başladı. Bu sıralarda Blake Fielder-Civil ile tanıştı. Şarkıcı büyük bir aşkla ona bağlanmışken, Fielder-Civil Winehouse kadar istekli değildi. Uyuşturucu bağımlılığı, Winehouse'un zaten var olan bağımlılığını daha da körüklüyordu. Fielder-Civil'in onu birkaç ay sonra terk etmesi, şarkıcı için bir darbe oldu.
Rehab'in Hikayesi
Winehouse, bu ayrılıkla başa çıkamadı ve kendini bağımlılığına daha çok gömdü. En güzel şarkılarına dökülecek olan hisleri, şimdilik onu diplere sürüklüyordu. Durumunu fark eden arkadaşları ve yapım şirketi, sanatçının rehabilitasyona gitmesini önerdi. Genç şarkıcı, "Eğer babam da isterse giderim.” dedi. Fakat Winehouse’un babası, gitmesine gerek olmadığını düşündü. Bunun üzerine birkaç saat içinde Rehab’i yazan Winehouse, bir jenerasyonun içinde kendisini bulacağı şarkıyı kaleme almıştı.
Back To Black
Winehouse, Fielder-Civil ile olan ilişkisini şarkılara yazdıkça yaratıcılığının geri geldiğini hissediyordu. 2006 yılında, You Know I’m No Good ve Rehab albümden önce demo olarak radyoda Mark Ronson’ın programında çaldı. Sonrasında Ronson, Salaam Remi ile Back To Black’in prodüktörlüğünü üstlenecek ve Winehouse’un mükemmeliyetçiliğinden dolayı onunla çalışmaktan çok hoşlandığını söyleyecekti.
Listelerin Zirvesinde
Back To Black çıktığında, İngiltere listelerinde birinci sıraya yükselip yılın en çok satan albümü oldu. BRIT ödülü kazandıktan bir ay sonra Amerika’da yayınlandı. Albümün ilk şarkısı Rehab, Time dergisi tarafından yılın şarkısı seçildi. You Know I’m No Good ve Back To Black, albümün hepimizin bildiği listelerden düşmeyen diğer yıldızlarıydı. Winehouse'a beş Grammy getiren albüm, onu İngiliz bir kadın şarkıcının Billboard listelerinde o zamana kadar yer aldığı en yüksek sıraya çıkardı.
Zehirli Bir İlişki
Amy Winehouse 2007’nin nisan ayında, Back To Black’in birçok şarkısını şarkısını yazarken esinlendiği Blake Fielder-Civil ile evlendi. Aynı yılın ağustos ayında ise aşırı dozdan hastaneye kaldırıldı. Dinlenmesi gereken Winehouse, sonbahardaki Avrupa turunu iptal etmedi. Yine 2007'de Mark Ronson’ın solo albümünde yer alan ve yine listeleri sallayan başka bir şarkı Valerie yayınlandı. Winehouse, 2007'nin yazında onu bekleyen zor günlerden önce, birçok festivalde konser verdi.
Şarkı Söyleyemeyecek Halde
Bu konserler sırasında sanatçı, istikrarsız bir parti kızı imajı çiziyordu. Eşiyle birlikte, bağımlılıkları yüzünden tutuklandılar ve Fielder-Civil en nihayetinde hapse girdi. Bağımlılığına daha fazla gömülen Winehouse, konserlerinde ayakta duramayacak hale geldi. 2007’nin kasım ayında, Birmingham performansında ise tamamen çökmüştü. Kalabalığın yuhalamaları ve konseri terk etmeleriyle karşı karşıya kalan sanatçı sonraki konserlerini iptal etti ve iyileşmek için inzivaya çekildi.
Kariyeri Zirvede
Back To Black’in satışları ise, tüm bu yaşananlara rağmen her gün daha iyiye gidiyordu. Şarkıcının ruhsal ve fiziksel sağlığı kötüleşse de ticari başarısı katlanarak artıyordu. Bir türlü son veremediği bağımlılığı başına durmadan yeni dertler açıyordu. 2008’de Winehouse, Fielder-Civil ile olan evliliğine tamamen son verdi. 2009, sanatçının kariyerinin zirvede olduğu bir yıldı. O yıl Back To Black, dünyada en çok satılan ikinci albüm unvanını aldı.
O da 27 Yaşındaydı
Amy Winehouse, 23 Temmuz 2011'de koruması tarafından Londra’daki evinde ölü bulundu. Ölüm nedeni alkol zehirlenmesi olarak belirlendi. Henüz 27 yaşında olan sanatçı, onun gibi erken vefat eden efsane isimlerin yer aldığı 27'ler kulübüne adını yazdırdı. “İnsanlar beni tanıdıkça müzik yapmaktan başka bir işe yaramadığımı anlayacaklar.” diyen Winehouse’un şarkıları kendi yaşadıklarının bir yansıması olsa da aslında hepimizin hikayesinden bir parça taşıyordu. Amy Winehouse’u özlemle anıyoruz.