canlı yayın
rock
easy
karışık kaset
hit
40 haramiler

Son 5 şarkı:

İstek: canlı yayın

Gönder
İstek şarkınız başarıyla gönderildi
Lütfen adınızı girin

Lorde - Solar Power

Güneş enerjisinin kanınıza karıştığını hissediyorsanız üç kere göz kırpın! Gözünüzü açtığınızda yepyeni bir Lorde’u üçüncü albümüyle göreceksiniz. Ara verdiği sürede doğaya olan aşkını pekiştirmiş Lorde, albümde bizi enfes manzaraları izlemeye davet ediyor.



Solar Power’ın duyurulmasından önce Lorde, hayranlarıyla Yeni Zelanda’da en sevdiği zamanların yazın başlangıcı olduğunu, özellikle bu yıl yaz mevsiminin bir hediye gibi geldiğini paylaşmıştı. Günümüzde mutlu hissetmek gerçekten zor, Lorde ise bunu Yeni Zelanda’ya dönerek başarmış görünüyor. O zaman uçak biletlerimizi alıp devam ediyoruz.

The Path ile albümün bizi uzaklara götüreceği yolculuğumuza başlıyoruz. Kulağa hoş gelen oldukça kibar gitar sesleri, akıp giden bir flütün gelişiyle ilk güneş huzmelerini yüzümüze vuruyor. Sözleri ise tam tersine, bizi gerçeklerle yüzleştiriyor. Ünlülerin insanlara yol gösterdiğine inanmayan Lorde, iyileşmek için yüzümüzü şöhret sahibi insanlara değil, güneşe ve okyanuslara çevirmemiz gerektiğini anlatıyor: “Doğru cevapları arayan insanlar çoğunlukla benim pozisyonumdaki kişilere yöneliyor, ama cevap bizde değil, doğada.”

Gelelim Yalın’ın yaz şarkıları gibi dinler dinlemez içimizi ısıtan Solar Power’a. Lorde, günlük hayatın stresinden kaçmak için açık hava öneriyor. “Bu şarkı tüy gibi hafif, sadece gün ışığında mutlu olmakla ilgili. İnsanlar sözlerine bakıp “Bu ne dedi şimdi?” diyebilir ama öyle değil. Yüzeyde hafif, ama derinlerde büyük anlamlara sahip.” Albüme adını veren şarkıda Phoebe Bridgers’ı da arka vokalde dinliyoruz.

Solar Power, Lorde’un dünyadan çekilmesini sadece lirik değil, müzikal olarak da yansıtıyor. Lorde’un önceki çalışmaları Pure Heroin ve Melodrama coşkulu synthler ve dijital seslerle doluyken bu albüm teknolojik gelişmelerin ayıklandığı organik seslere dayanıyor. Alçakgönüllü gitarlar, perküsyonlar ve vokallerle minik dokunuşların güzelliği tatmin ediyor bizi. Elektronik elbette var fakat ana enstrüman gitar, genellikle akustik. Hoş melodiler, pop müziğin para birimi haline gelmiş tekniklerin ifade yeteneğini sınandığı bir savaşa giriyor ve bu savaşı kazanıyor da.

Açılıştan kapanışa kadar direkt doğayla iletişim kuran Lorde araya aşk şarkılarını, rüyalarını, şüphelerini, rahmetli köpeği Pearl’ü sıkıştırıyor. 2019’da bu çalışmanın yayınlanmasını uzunca bir süre erteleyen köpeğinin yasını tutuyor Lorde,

‘Member what you thought was grief before you got the call?

diye soruyor Secrets from a Girl (Who’s Seen It All)’de. Şarkının sonunda alt-popun önde gelenlerinden Robyn Welcome to sadness / The temperature is unbearable until you face it. cümleleri eşliğinde bir konuşma yapıyor. Şarkı oldukça nazik bir şekilde Lorde’un acısının üstesinden gelmesini sağlıyor.

Lorde’un “prismatic folk song” olarak etiketlediği Stoned At The Nail Salon’da şarkıcı spot ışıklarının altına dönüşünü sorguluyor. Seçtiği mütevazı yaşamına “Bazen kendimi hippi bir ev kadını gibi hissediyorum.” şeklinde yorum yapıyor. Mood Ring yoga pozisyonlarına referans sözleriyle sağlıklı yaşama şaşırtıcı bir bakış sunuyor. Fallen Fruit şarkıcının eski albümünün seslerine göz kırpan tuhaf bir müzikaliteye fakat doyurucu bir enstrümantalliğe sahip.

Oceanic Feeling ile vuruşlar yavaşlıyor, müzik bir mırıltıya dönüşüyor. Lorde sahil kenarında bir şenlik ateşi yakıyor ve gerçek mutluluğu önündeki mavi gölgede buluyor.

Parça parça değil, tamamıyla dinlenmek üzere tasarlanmış bir albüm Solar Power, tıpkı doğa gibi. Her dinleyişte içinizde sessice büyüyecek, yeni çiçekler açtıracak, huzurla çalan enstrümanlar doğanın sunduğu bilgeliği gün yüzüne çıkaracak. Çok az sanatçı yarattıkları her albümde altın vuruş yapar, Lorde da bu isimlerden.